Önder Erdem Bilgi paylaştıkça çoğalır…
Enid Blyton kitapları ile orta okul yıllarında tanışmıştım. Babamın kitapçı dükkanında rafları ne zaman düzeltsem karşıma çıkarlardı. Sonunda dayanamayıp macera Adası’yla başlamıştım. Başından sonuna kadar aynı heyecanla okumuş bir çırpıda bitirmiştim. Sonrasında raflardan tüm kitaplarını toplayıp ben bu kitapları satmam, satamammmm, hepsi benim diyerek himayeme almıştım…
O kitaplar halen kitaplığımın en özel yerindedirler. Türkçe’ye çevrilirken Philip, Dinah, Lucy-Ann ve Jack olan karakterler Can, Canan, Gül ve Mete olarak çevrilmişlerdi 🙂 Açıkçası bu durum çok hoşuma gitmişti. Bizden biri gibiydiler. Sevmiyordum içerisinde bi sürü yabancı isim olan kitapları… Can Canan ile Mete’de Gül ile kardeştiler. Harika dostlukları vardı, maceradan maceraya koşarlardı.. Bir bakarsınız denizin altında bir tünel bulup gizemli adaya yolculuk yaparlar, bir de bakarsınız ki uçsuz bucaksız vadide türlü maceralar yaşarlar… O yıllarda böyle maceralar yaşamak için ne dualar ederdim 🙂 Nedendir bilmem uzun yıllar Enid Blyton’u erkek sanmıştım. Sonradan öğrenmiştim iki çocuk annesi olan bir bayan olduğunu. 700’e yakın kitabı vardı ve İngiltere’de William Shakespeare ve Agatha Christie’den sonra eserleri en çok yabancı dile çevrilen yazardı. Sanırım macera serisinin filmi yapılmış ama izlemedim. Kitapların hayalimde canlandıklarıyla kalmasını istiyorum…
28 Kasım ölüm yıldönümü. Kendisini saygı ve sevgiyle anıyorum…
